Haftanın Kitapları

Bu Yazıyı Paylaş! »
Tüm kitapseverlere tekrardan merhaba  Haftanın Kitapları bölümünde her zaman ki gibi bu hafta da 3 kitap inceleyeceğiz İşte bu haftanın kitapları,
Akilah Azra Kohen'in "Gör Beni-İki Devrin Hikayesi" Ahmet Seyrek'in "Köy Enstitüleri" Mark Lawrence dan "Dikenlikler imparatoru"
Tüm kitapseverlere iyi okumalar


Akilah Azra Kohen - "Gör Beni-İki Devrin Hikayesi"
Azra Kohen'in, Osmanlının gerçek torunlarına adadığı romanı, Cumhuriyetin ilk yıllarında geçiyor. Romanda, Osmanlı Sadrazamının oğlu Selim ile, Cumhuriyet kadını Ülkü’nün aşkı anlatılıyor. Romanda aynı zamanda, tarihin farklı zamanlarında yaşamış gerçek kişiler gerek öğrenci, gerek öğretmen olarak karşımıza çıkıyor. Dinler tarihine Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın gençliğindeki merak ile bakıyoruz. Ayrıca tüm dünyaya “birlikteyiz” mesajını veren Anadolu insanının, ülke sevdasını….

Ahmet Seyrek - "Köy Enstitüleri"
İlmiye teşkilâtındaki ıslah çalışmaları, biraz farklı bir yaklaşımla daha sonraki asırlarda da devam etmiştir. 3. Selim, hemen her konuda ıslahata girişirken, ilmiyeye önem ve öncelik vermeye gayret etmiştir. Bütün bu gayret ve bakış açıları, genellikle klasik anlayışın bir devamı niteliğindedir. 2. Mahmut döneminde de medreselerle ciddi bir şekilde ilgilenilmemiş, ilmiye mensuplarının sahip olduğu geniş imkânlar ve nüfuz sahaları yavaş yavaş ellerinden alınmaya başlanmıştır. 

Nihayet, 1826’da Evkaf-ı Hümayun Nezareti’nin kuruldu ve o zamana kadar ilmiyenin büyük ölçüde yararlandığı vakıf gelirleri nezaret vasıtasıyla devlet bütçesine aktarıldı. 

Bu uygulamadan vakıf gelirleriyle idare edilen medreseler zarar gördü. Bu dönem, medreseler açısından kaynakların elinden alındığı, yenilenme ve gelişmesi için hiçbir ciddi teşebbüsün yapılmadığı, bilakis kendi haline terk edilerek alternatif eğitim kurumlarının, yani Batı usulü eğitimin öngörüldüğü bir devir olmuştur.. 

Mark Lawrence - "Dikenlikler imparatoru"
Dünyanın kayıp teknolojisini ele geçiren Kral Jorg, bunu kullanmakta tereddüt etmeyecektir. 
Lakin karşısında daha önce eşi benzeri görülmemiş bir düşman bulur. İsmi bile yürekleri titreten, Jorg’dan bile daha fazla nefret edilen biri... 
 “Parçalanmış İmparatorluk, muhteşem bir şekilde yazılmış bir seri. Her cümleyi okumak çok zevkli. Modern fantastik şairi veya kelime ustası gibi tanımlamalar aklıma geliyor ama okuyup görmeniz daha yerinde olur. Zekice bir üçlemenin kusursuz sonu. Muhteşem bir beyinden tahmin edilemez, acımasız ve şairane bir eser.”